geniş bir nefes almak Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

GENİŞ BİR NEFES ALMAK deyiminin anlamı nedir?

geniş bir nefes almak deyimi

sıkıntılı bir durumdan kurtularak feraha çıkmak, rahatlamak, örnek: Oğlunu üç gündür bekliyordu, geldiğini görünce geniş bir nefes almış, ona sarılmıştı.

nefes

1438 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

yarım ağızlı

İsteksizce, istemeye istemeye, gönülsüzce (söylemek).?Demek sizi de yarım ağızla davet ettiler.?

ad takmak

(1) adlandırmak, ad koymak, ad vermek. (2) birine, özel adından ayrı olarak pek de hoşa gitmeyecek bir ad vermek. örnek: Çocuklar birbirine ad takmayı sever.

vara yoğa karışmak

Her şeye, üstüne lâzım olsun olmasın her işe karışmak.?Üvey annemin vara yoğa karışmasından bıkmış usanmıştım iyice.?

geniş bir nefes almak

sıkıntılı bir durumdan kurtularak feraha çıkmak, rahatlamak, örnek: Oğlunu üç gündür bekliyordu, geldiğini görünce geniş bir nefes almış, ona sarılmıştı.

dokuz ayın çarşambası bir araya gelmek

birçok işin yapılması aynı zamana rastlayarak çok sıkışık bir durum doğmak.

ayıptır söylemesi

(1) 'bunu söylemek uygun olmayacak ama söylemek zorundayım' anlamında kullanılır.

Örnek: Ayıptır söylemesi, çok sıkıştım, tuvalet nerde?

(2) 'övünmek gibi olmasın ama' anlamında söylenir.

Örnek: Ona bakılırsa, ayıptır söylemesi, bunu ancak ben yapabilirim.

el almak

(1) esk. (tarikatlarda) mürit, başkalarına yol göstermek için mürşidinden izinli olmak. (2) bir sanatı öğrenmiş olan çırak, kendi basma iş kurmak için ustasından izin almak.

aklına gelmemek

(1) anımsamamak ya da anımsayamamak. (2) düşünmemek ya da düşünememek.

maaşa geçmek

Aylığa geçmek, çalıştığı yerden ücret almaya başlamak.?Maaşa geçtiği günün ertesinde onu işten çıkardılar.?

dışarı atmak

(1) içine almamak. (2) (birini) kovmak, örnek: Onu hemen dışarı atın.

seyirci kalmak

Bir olay karşısında hiç tepki göstermemek, işe karışmamak.?Öğrencilerin birbirine girmesine polis seyirci kalamazdı.?

göze çarpmak

gözü, dikkati, ilgiyi çekecek bir görünüşte olmak, dikkati üzerine çekmek, örnek: Giyimiyle hemen göze çarpıyordu.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.